Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın 100. Yıl dönümü münasebetiyle Derneğimiz Genel Merkezi tarafından düzenlenen Panel 16 Aralık 2017 tarihinde Ankara’da Milli Kütüphane’de gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı'nın yaptığı Panelin konuşmacıları ise Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve Dünya Kırım Tatar Kongresi (DKTK) Başkanı Ukrayna Milletvekili Refat Çubarov, Ukrayna Enformasyon Bakan Yardımcısı Emine Cepparova ve Ukrainska Pravda Gazetesi Editörü Sevgil Musayeva oldu.
Panelin açılış konuşmasını yapan Genel Başkanımız Mükremin Şahin; "Dünyada yaşayan bütün Kırım Tatarlarının temsil organı olan Kırım Tatar Milli Kurultayı'nın ve Kırım Ahali Cumhuriyeti’nin 100. Yılı münasebetiyle yapılan etkinliklerin bugün Ankara Milli Kütüphane’de sonuncusunu düzenliyoruz. Geçen hafta bu etkinliklerin benzerlerini Ukrayna Kiev’de yaptık. Bu 100 yıl bir halkın iradesi ve arzusuyla verilmiş bir mücadeledir. Bu 100 yıl dünyada nam salmış bir 100 yıldır. Bugün burada değerli arkadaşlarımızla bu olayın tarihsel sürecini inceleyeceğiz. Kırım’daki son duruma bakacağız.” ifadeleriyle başladığı konuşmasının bitiminde, sözü panelin yöneticisi Prof. Dr. Hakan Kırımlı’ya verdi.
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı da kendi konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Milletlerin, halkların tarihlerinde büyük zaferler vardır. Galibiyet denilince insanlar sadece askeri zaferleri anlar. Birisinin zaferi başka birinin mağlubiyetidir. Birisi kazanırken birisi üzülür. Askeri zaferler futbol maçı kazananı gibi değildir. Kazanan da çok şey kaybetmiş demektir. Asıl zaferler bütün insanlığın kazandığı zaferdir. Sadece bir tarafın kazandığı zafer olmaz. Kırım Tatarlarının tarihlerine bakarsanız sayısız zaferler ve yenilgiler mevcuttur. Fakat Kırım Tatarlarının öyle bir zaferleri vardır ki o da bugün burada 100. Yılını kutladığımız Kırım Tatar Milli Kurultayıdır. Kırım Tatar Milli Kurultayı bütün insanlığa hediye edilmiş bir kurultaydır. Yine 1938 yılında Stalin tarafından sayısız insanımız öldürülmüştür.
Sovyetler içinde birçok halk olmuştur. Fakat Kırım Tatarları bu halkların hiçbirine benzememiştir. Kırım Tatarlarının dünyaya gösterdiği bir diğer olay ise haklılık göstermek için şiddet gerekli değildir. Kırım Tatarları birçok milletten birçok aydının takdirini kazandı. Kırım Tatarlarının içinde yaşadığı rejimler dünyanın dehşetle baktığı rejimler oldu. Kırım Tatarları dünya zulmünün zirvesi olan Stalin, Lenin ve ona benzeyenlerin döneminde ayakta kaldılar. Şu anda da Kırım Tatarları katil ve aşağılık Putin rejiminin altında yaşıyorlar. Kırım Tatarları bu utanç verici rezil rejimlere rağmen varlığını ve kimliğini; demokrasi inancından, şiddetsizlik inancından ve başkalarına saygı inancından zerre kadar taviz vermeden bugüne kadar devam ettirdi. İşte Kırım Tatar halkının büyük zaferi budur. İnsanlığa hediyesi budur. Kırım Tatarı olmaktan şeref duyuyorum. Hiçbir millet bir diğerinden ne üstündür, ne de alçaktır. Kırım Tatar halkı Çarlığı yendi, Sovyetleri yendi ve Putin rejimini de muhakkak ve muhakkak yenecektir."
Panelistlerden Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve Dünya Kırım Tatar Kongresi (DKTK) Başkanı Ukrayna Milletvekili Refat Çubarov, işgal altındaki Kırım'da Kırım Tatarlarını ve Ukrayna yanlılarını hedef alan Rus takibatının tarihi süreklilik arz ettiğini ifade ederek şu açıklamayı yaptı:
“Kırım çok zor zamanlar geçirdi ve hâlâ geçirmeye devam ediyor. 1920’li yıllarda Kırım’da 100 bin kişi açlıktan öldü. Sovyet tarihçileri hiçbir zaman ölenlerin sayısını dürüstçe söylemezler. Sovyet Birliği binlerce Kırım Tatarının katili oldu. Sovyet Birliği, Kırım’ı bir poligon olarak kullandı. Sovyet Birliği 1 sene içinde 15 bin Kırım Tatarını Sibirya’ya yolladı. Kurultay Başkanımız kurşuna dizildi. Batı’daki ülkeler de Kırım’daki duruma sessiz kaldılar. Kırım Cumhuriyeti’nin durumunu değiştirecek bazı maddeleri söylemek istiyorum. Kırım’daki bütün Kırım Tatarlarının muhtariyet haklarının tanınması, Kırım Tatar Anayasası ve Kurultay’ın kabul edilmesi. Kırım Tatar dilinin Kırım’da her yerde kullanılması gerekir, okullarda devlet işlerinde Kırım Tatarca kullanmak gerekir. Sovyetler dağılınca ortaya birçok bağımsız devlet çıktı. 2. Kurultayımız, 1. Kurultayın faaliyetlerini devam ettirmektedir. Ukrayna Devleti’nin de durumu çok iyi durumda olmadığı için bu işgali durdurmaya gücü yetmedi. Şu an yaşayan bütün Kırım Tatar gençleri güçlenip çalışsalar Kırım Tatar tarihini değiştirebilirler. Kırım’da şu an %60, %65 Rus var. Bizim orada daha çok olmamız lazım.”
Konuşmasının sonunda da Türkiye Cumhuriyeti'ne teşekkürlerini ileten Çubarov şu sözleri kaydetti: "Türkiye işgali tanımadı ve tanımayacak. Bu Kırım için çok büyük bir destektir. Türkiye tarafından yapılan bazı adımlar için biz hep Cumhurbaşkanımıza (Recep Tayyip Erdoğan) hem de diğer partililere teşekkür ediyoruz. Kırım limanlarına girilmesi yasaklandı. Bazıları hâlâ bu yasağı delmeye çalışıyor. Rusya, Ukrayna ve Kırım’a yakın ülkeleri yanına çekmeye çalışıyor, bunların başında Türkiye geliyor. O yüzden Putin sürekli buraya geliyor. Onlar şu an bu yasaktan korkuyor ve bunu (delmek için) çabalıyorlar.”
İşgalci Rusya'nın Kırım'da özgür basını susturma ve dünya kamuoyunun bilgi alma çabalarına sekte vurmaya çalıştığını belirten panelistlerden Ukrayna Enformasyon Bakan Yardımcısı Emine Cepparova şu sözleri kaydetti:
“Benim için burada konuşmak çok önemli ve güzel bir olay. Kırım’daki işgalci rejim Kırım’da bulunan 60 basın yayın organını kapattı. Kırım’daki işgalciler basın mensuplarını çalıştırmıyorlar. Facebook’taki paylaşımlarından dolayı bile birçok insan para ve hapis cezasına çarptırıldı. Kırım’a uygulanan elektrik ve su ambargosu var. Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarının hayatlarını zorlaştırmaya yönelik çabalar var. Rusya milletlerarası gazetecilerin Kırım’a girmesini istemiyor ve elinden geleni yapıyor bunun için. Çünkü Kırım’da yaşananları herkesin bilmesini istemiyorlar. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Kırım’da işlenen bütün insan hakları ihlallerini sürekli dünya kamuoyuyla paylaşmaktadır. Kırım Tatarlarının Ukrayna’nın bir parçası olduğuna dair Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun Mart 2014 tarihli kararıyla belirlenmesi söz konusu. Bizim gelecekte planladığımız yani hayal ettiğimiz Ukrayna içerisinde Kırım Tatarları çok önemli bir yerdeler. Bu planlarımız Kırım Tatarlarına kendi öz yönetim haklarının verilmesini de kapsıyor.”
Son Panelist Ukrainska Pravda Gazetesi Editörü Sevgil Musayeva konuşmasında Ukrayna kamuoyunda işgal altındaki Kırım'daki göçe zorlamalardan ve Rusya'nın adanın nüfus yapısını değiştirmeye yönelik çabasından bahsetti. Pravda gazetesinin editörü şu açıklamayı yaptı:
"Ukrayna'da işgal konusuna ilgi azalıyor. Geçen yıl 20 bin tivit atılmışsa konu ilgili bu yıl yarı yarıya inmiş durumda. Birçok insan sınır dışı edildi, öğrencilerden politikacılara kadar. Yerlerinden edilen insanların yerine şimdi Rusçular ve Ruslar getiriliyor. İşgal altındaki Kırım'la ilgili çok fazla istatistiki bilgiye sahip olmadığımız için tahminlere göre konuşabiliyoruz: Kırım'a 50 bin Rus yerleştirildi. Amaçladıkları etnik yapının değiştirilmesidir. Rusya eskiden beri bunu yapıyor.
Siyasi tutuklulara ve aktivistlere yardım etmeye çalışan bir sürü insan kendini tutuklu buluyor. 3 hafta kadar önce yayımlanan fotoğraflardan da biliyorsunuzdur aktivistlerden tutuklananlar oldu.
Bununla birlikte Rusya’ya karşı uluslararası yaptırımlar söz konusu. Ambargolar önemli bir adım Rusya’ya karşı. Diğer bir husus ise 100 çocuk şu an babasız büyümekte. Sizler bu çocuklara Kırım ile ilgili örgütler aracılığıyla destek olabilirsiniz. Son olarak söylemek istediğim, Kırım Tatarlarının oluşturduğu medya kuruluşları desteklenmeli."
Kaynak: QHA
