Kırım Tatar Teşkilatları Platformu’ndan
26 Ekim 2019
-Ankara
Biz, asırlar devamında Kırım’dan göç etmeye mecbur bırakılmış Kırım Tatarlarının torunları olarak her zaman “Ak Topraklar, Hak Topraklar” dediğimiz; bize ayrılmak zorunda kaldığımız ata topraklarımızın sıcaklığını veren Türkiye’de 43 dernek ve 3 vakıf olarak çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
Vatanımız Kırım’a büyük bir hasret duymaktayız ve Kırım’daki kardeşlerimizin selametleri bizler için her şeyden önemlidir. Kırım’daki halkımızın özgür bir ortamda demokratik usullerle seçtiği Kırım Tatar Millî Kurultayını ve Kırım Tatar Millî Meclisini halkımızın en yüksek temsil organı olarak kabul etmekteyiz. Bu millî kurumlarımızın yine demokratik usullerle aldığı kararlara sonuna kadar bağlıyız ve çalışmalarımızı bu doğrultuda sürdürmeye devam edeceğiz. Vatanımız Kırım’ın 2014 senesinde Rusya tarafından kanunsuzca işgalini hiçbir zaman kabul etmeyeceğiz.
Kırım’da öldürülen, kaçırılan, sözde mahkemelerce alıkonulan kardeşlerimize, Rusya tarafından yaşatılan muamele bir insanlık suçudur ve şüphe yok ki tarihin en karanlık sayfalarında yerini alacaktır.
Yolbaşçımız ve dünyaca ünlü insan hakları savunucusu Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun ve burada adını sayamayacağımız daha nicelerinin Kırım’dan sürgün edilmesi gibi uygulamaların ve insan hakları ihlallerinin sona ermesi için Kırım’daki işgalin bitmesi gerektiğini tüm dünyaya bir kere daha hatırlatırız.
Bu fikirlerden hareketle, Gaspıralı İsmail Bey’in yolumuzu aydınlatan fikirleri doğrultusunda, Doğu Türkistan’dan Karabağ’a kadar Türk Dünyasının dört bir köşesinde baskı rejimleri altında ezilen kardeşlerimizin acılarını paylaşmaktayız. Bütün bu bölgelerde ve vatanımız Kırım’da yaşanan acıların sonlanabilmesi için tüm insanlığı göreve ve beraber çalışmaya davet ediyoruz. Türk ve Dünya kamuoyuna saygı ile sunarız.
