Eylül Fuarcılık organizasyonu tarafından ATO Congresium'da düzenlenen 22. Kitap Fuarı’nda Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyemiz Dr.Serra Menekay’ın 11 Ekim 2025 tarihindeki söyleşi ve imza gününe katıldık.

Yoğun bir katılımın olduğu söyleşinin başlığı "Savaş, Göç ve Sürgünlerle Oluşan Bir Diaspora Hikayesi: İnci Kolye" idi. Dr.Serra Menekay konuşmasına Rusya'nın kitap fuarında haksız bir propaganda yaptığını, bu nedenle kitabın edebî yönünden bahsedecekken tarihî gerçekleri konuşmayı tercih ettiğini vurgulayarak başladı. Daha sonra Kırım ve Kırım Tatar tarihi hakkında verdiği kısa bilgi sonrasında ise ailesinin Kırım'daki baskı, sürgün ve işgalin hepsine tanıklık ettiğini ifade etti.

Göç, sürgün, savaş, demir perde arkasındaki izolasyon, yasak ve işgal nedeniyle Kırım Tatarlarının dünya üzerinde 20 ülkede yaşadığına işaret eden Menekay, Rusya'nın Kırım'ı ilk işgali olan 1783'ten sonra ekonomik imkânsızlıklar yüzünden büyük bir göçün yaşandığını ifade etti.

Menekay aynı zamanda ailesinini bu göçler ve sürgünler nedeniyle yaşadıklarından söz ederken, yıllar sonra dedesinin Mittenwald Kampı’nda birlikte yaşadığı bir arkadaşının Brezilya'da yaşayan torununun kendisine ulaşarak gönderdiği fotoğrafları katılımcılara gösterdi ve bu noktada “İnci Kolye”nin hikâyesinin oluşmaya başladığını belirtti.

Kırım Tatar Sürgünü'nün planlı bir sürgün olduğunu vurgulayan Menekay, SSCB tarafından Sovyet ordusundaki Kırım Tatar askerlerin ailelerinin Almanlarla iş birliği yaptığı iddiasıyla sürgüne gönderildiğini, bu sürgüne de sözde gerekçelerle kılıf uydurduklarını ve dünyadan gizli büyük bir soykırım gerçekleştirdiklerini ifade etti. Oysa bu gerekçelerin hiçbirinin gerçek bir neden olmadığını "Sürülmek için Türk olmak yetiyor" ifadesiyle vurgulayan Menekay, Ahıska Türklerinin de vatanlarından zorla sürüldüğünü anımsattı. Ayrıca Menekay, "Urallar'a sürülenlerin yüzde 84'ü kadın ve çocuklardan, Özbekistan'a sürülenlerin ise yüzde 80'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Çünkü erkekler savaşta idi. Kadın ve çocuklar değişen iklimde -ki Kırım nerede Sibirya nerede- zor koşullar altında kaldı. Sovyet verilerine göre bile 2 bin 444 Kırım Tatar ailesi sürgünde birbirinden ayrı düşüyor. Bu bize göre çok daha fazla." dedi.

Ardından “İnci Kolye” hakkında kısaca bilgi verdikten sonra kitabın sonunun Özbekistan seyahatinde şekillendiğini belirtti. “Akrabalarımızın mezarlarını ararken yanımda bulunan Oya Deniz Çongar’ın okuduğu bir türkü beni çok etkiledi. Üstelik "Acep şehit olur mu eken, gurbetlerde ölenler?" sözleriyle sona eren yırın Mittenwald’de yazıldığını öğrenince kitabımın finalini bulmuş oldum. Çünkü anonim olarak bilinen türkünün sözlerini belki de dedem yazdı, İzzet besteledi, Halime teyzem geldi Oya Hanım'a mırıldandı, Oya Hanım bunu hiç unutmadı, geldi bize tekrar okudu. Besteci arkadaşım Aysim de onu tekrar notaya döktü ve bugün yeniden sizlere kavuştu." dedi. Menekay konuşmasının sonunda türküyü konuklara dinleterek salonda duygusal anlar yaşattı. Türküye eşlik eden katılımcılar gözyaşlarına hakim olamadı.

Menekay söyleşisini şu sözlerle sonlandırdı: “Gördüğünüz gibi Kırım Tatarları bugün 20 ülkede yaşıyor. Gittikleri her yerde topluma uyum sağlayarak yeni hayatlar kuruyorlar. Orayı iyileştirmek ve güzelleştirmek için uğraşıyorlar. Ama hepsinin gönlünde Kırım duruyor. Vatan çok değerli bir şey. Vatanınız yoksa ölecek toprağınız bile yok. Vatan kaybedenlerden olmamayı diliyorum. Burası son vatan, ak topraklar. Burayı kaybetmememiz lazım. Burada Rusya propagandası yapılırken kendi başıma kendi duruşumla ben de direniyorum ve direneceğim. Bu gün buraya bunu söylemeye geldim.”


